Ayak tabanı, vücudun tüm ağırlığını taşıyan ve hareketi destekleyen en.. Read more
Online diyet, diyetisyen ve danışanın dijital platformlar aracılığıyla iletişim kurduğu;.. Read more
Karaciğer yağlanması, karaciğer ağırlığının %5’ten fazlasının yağ olması olarak tanımlanmaktadır… Read more
No products in the cart.
Skolyoz, omurganın kendi etrafında dönmesi(rotasyonu) ve aynı zamanda sırt veya bel bölgesinde sağa veya sola doğru eğilmesini içeren üç boyutlu bir deformitedir. Temel sebebi henüz bilinmemekle birlikte günümüzde büyümenin başladığı çocukluk dönemi, ergenlik dönemi ve ileriki yaşlardaki bireylerden özellikle kadınlarda menopoz sonrasında ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda nörolojik olarak oluşan hastalıklar sonucunda ikincil bir sonuç olaraktan ortaya çıkabilmektedir.
Fizik tedavi, skolyoz terapisinde önemli bir rol oynar çünkü bu tedavi yaklaşımı, omurganın duruşunu ve fonksiyonunu düzeltmeye yönelik spesifik egzersizler ve manipülasyonlar içerir. Skolyoz, omurganın yan tarafa doğru eğriliği ile karakterizedir ve bu durum, omurga kaslarında dengesizliğe, postür bozukluklarına ve fonksiyonel kısıtlamalara neden olabilir. İşte fizik tedavinin skolyoz tedavisindeki önemli yönleri:
Kas Güçlendirme: Fizik tedavi programları, özel olarak tasarlanmış egzersizler aracılığıyla omurga çevresindeki kasları güçlendirmeye odaklanır. Güçlü ve dengeli kaslar, omurganın doğru pozisyonunu korumaya ve skolyozun ilerlemesini kontrol etmeye yardımcı olabilir.
Esneklik ve Mobilite: Skolyoz, omurga bölgesinde sınırlı hareketlilik ve esneklik sorunlarına neden olabilir. Fizik tedavi, bu kısıtlamaları azaltmaya yönelik esneklik egzersizleri ve mobilite artırıcı teknikler içerir.
Postür Eğitimi: Fizik terapistler, bireylere doğru duruş alışkanlıklarını öğretir ve günlük aktiviteler sırasında postürlerini düzeltmelerine yardımcı olur. Bu, omurganın üzerindeki yükü dengeler ve skolyozun ilerlemesini engeller.
Ağrı Yönetimi: Skolyoz, bazen ağrıya neden olabilir. Fizik tedavi, ağrının hafifletilmesi ve yönetilmesi için çeşitli teknikleri içerir. Bu, masaj, sıcak-soğuk terapi ve diğer modaliteleri içerebilir.
Koruyucu Tedavi (Bras): Fizik terapistler, hafif veya orta dereceli skolyoz vakalarında kullanılan koruyucu korselerin (bras) uygun bir şekilde kullanımını öğretebilirler. Bu korseler, omurganın doğru pozisyonunu korumak ve ilerlemeyi kontrol altında tutmak için tasarlanmıştır.
Hasta Eğitimi: Fizik terapistleri, bireylere skolyoz hakkında bilgi verir ve tedavi planlarına uyum sağlamalarına yardımcı olur. Hasta eğitimi, bireyin kendi sağlığını anlamalarını ve tedavi sürecine aktif bir şekilde katılmalarını teşvik eder.
Fizik tedavi, skolyoz tedavisinde genellikle cerrahi müdahale öncesinde veya cerrahi sonrasında rehabilitasyon sürecinde de önemli bir rol oynar. Bu şekilde, bireyin fonksiyonel kapasitesini artırmak, ağrıyı yönetmek ve omurganın doğru pozisyonunu korumak için çalışılır. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğu için, fizik tedavi programları bireye özgü olarak tasarlanmalıdır. Bu nedenle, bir fizik terapist veya uzman doktordan alınan kişiye özel bir yaklaşım, skolyoz tedavisinde daha etkili sonuçlar sağlayabilir.
Skolyoz her yaşta ortaya çıkabilir. En sık gördüğümüz adölesan (ergenlik) skolyozu, büyüme dönemlerinin hızlı olduğu dönemlerde yani; kız çocuklarında 11-13, erkekn çocuklarında ise 14-16 yaşlarında sıklıkla gözlenir. Ancak bu büyüme dönemi ve kemik gelişimleri her çocuk için farklı olabilir.
Oluşum nedenine göre yapılan gruplandırmayla gördüğümüz tipler idiopatik(nedeni bilinmeyen) skolyozlar, kas ve sinir hastalıklarına bağlı ortaya çıkan nöromüsküler skolyozlar, anne karnındaki gelişimi esnasında ortaya çıkankonjenital(doğuştan) skolyozlar ve erişkinler skolyoz olarak ayrılmaktadır.
Bu sorunun cevabı kişiye göre değişmektedir. Egzersizlerin düzenli yapılması, doğru yapılması, kişinin hayat tarzı ve alışkanlıkları, yaşı, cinsiyeti ve skolyozun derecesin tedavinin seyrini tamamen değiştirmektedir. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemindeki çocuklarda kemik büyümesi devam ettiğinden dolayı takibinin çok iyi yapılması gerekmektedir. Bundan dolayı kesin bir cevap verilememekle birlikte uzun bir dönemi içerdiği unutulmamalıdır.
Skolyozun hızlı ilerleyişi büyüme tamamlana kadar devam eder. Ancak büyüme durduktan sonra skolyozun yavaş da olsa ilerlediği bilinmektedir. Büyümenin durup durmadığı, bir uzman tarafından leğen kemiklerinin üstündeki kemikleşme bulgusundan (Risser Bulgusu) yorumlanarak söylenmektedir.